Craig Higginson, “Zamanın durmaksızın akıp gittiğinin gayet farkındayım, her gün ölümü düşünüyorum,” diyor. “Bence şimdiki zamanda var olmak neredeyse imkânsız. Hayat – içinde bulunduğumuz olağanüstü, tuhaf bir rüya – bana daima çok gizemli gelmiştir. Her zaman hayatın birazını yakalamak, keşfetmek ve ne olabileceğini anlamaya çalışmak istemişimdir.”
Zengin bir siyahi iş insanı olan Lookmaart’ın, büyüdüğü Natal Midlands çiftliğine dönüşünü anlatan beşinci romanı Dream House hakkında sohbet etmek için Tashas Rosebank’ta günün erken saatlerinde, sabahın ayazında buluştuk. Higginson, Lookmaart’ın çocukluğunda onunla ilgilenen yaşlı beyaz kadın Patricia ile sohbetini gözler önüne sererken, çağdaş Güney Afrika’nın değişmeyen belirsizliğini çarpıcı bir güç ve etkileyicilikle yansıtıyor.
Higginson buruk bir gülümsemeyle, “Yetiştirilme tarzım gereğince, sanatla ilgili bir şeyler yapma konusunda hiç teşvik edilmedim, bu da muhtemelen tüm cesaretimi kırdı,” diyor. Buna rağmen Johannesburg’da büyürken şiirler ve hatta bir de roman yazmış. Michealhouse’de lise son sınıfa başladığında ressam olmak istiyormuş ve iki yılını Wits’te güzel sanatlar okuyarak geçirmiş. Sonra âşık olmuş, ilk “düzgün ilişkisi”. Aşkından bir sürü şiir yazmaya başlayınca, yazar olmak istediğini fark etmiş ve böylece edebiyat fakültesine geçmiş.
“19 yaşımdayken beni yazmaya başlatan o hâlimden, özellikle de bu dünyada bir şair olmaktan hiç vazgeçmedim. Kendimi bir aktivist olarak görmüyor, şiir yazmaya çalışan biri olarak tanımlıyorum çünkü sadece kurmaca ve tiyatro türünde yazıyorum.”
Higginson, şairlerin “alışıldık olanı alışılmamış kıldığına” inanıyor. Ona göre şairlerin eserleri “gündelik olanla yeniden ilişki kurmamızla ilgili çünkü tek bildiğimiz her günün sıra dışı olduğu. Sorun şu ki her şey kanıksanıyor, normalleşiyor.”
“Okurumun dünyaya daha canlı bakmasını istiyorum,” diyor. “Bence biraz daha canlı olsaydık, hepimizin içine hapsolduğu yıkıcı döngüde yaşamaya daha az meyilli olurduk.” Güney Afrikalıların “korkmuş, daha doğrusu yılmış bir grup insan olduğuna ve bunun, kendimizi âdeta kapatmamıza ve bir çeşit savunmaya çekilmemize yol açtığına” inanıyor.
Higginson üniversiteyi bitirmesinin ardından, İngiltere’ye taşınmadan önce Market Theatre’de efsanevi Barney Simon’un asistanı olarak çalışmış. Royal Shakespeare Company ve Young Vic gibi şirketlerde on yıldan fazla atölye çalışmaları yürütmüş; senaryolar okumuş; aynı zamanda Time Out için tiyatro eleştirmenliği yapmış.
DREAM HOUSE’NİN YAZARI CRAIG HIGGINSON ŞİMDİNİN KARMAŞIKLIĞINI NASIL YANSITTIĞINI ANLATIYOR
“Biraz utanç verici” bulduğu ilk romanı Embodied Laughter, 1998’de yayımlandı. “Sürekli tiyatrodan ayrılmaya çalışıyordum,” diye anımsıyor: Aslında yapmak istediği şey, kurmaca metinler yazmaktı. Ancak sahnenin onunla işi henüz bitmemişti. 2004 yılında, Market Theatre’nin dramaturgu olması ve ilgi uyandıran ancak kötü yazılmış hikâyeleri güçlü senaryolara dönüştürmeye yardım etmesi için Güney Afrika’ya geri döndü. Güney Afrikalılar “benim halkım, bu insanları önemsediğimi fark ettim,” diyor.
“İngiltere’deki insanlarla hiçbir zaman bağ kurmadım; hiçbir zaman onlar hakkında yazmak ya da onlar adına konuşmak istemedim.”
Geçtiğimiz on yılda Higginson, hiç durmadan romanlar ve dünyanın her yerinde sahnelenen oyunlar (bazıları özgün, bazıları uyarlama) yazdı. Başlangıçta bunlar, “politikayla ilgili, toplumun durumunu yansıtan” eserlerdi. Bu durum, 1980’lerde, okul tatillerinde Market Theatre’de “düşüncelerimi değiştiren ve dünyanın farkına vardığım oyunlar izlememden kaynaklanıyordu. Her zaman tiyatronun işlevinin bu olduğunu düşünmüşümdür: Bir şekilde topluma temas etmesi gerekir.”
Higginson’un romanları ise bunun aksine “toplumdan ve politikadan uzak duran”, “kahramanın içe dönük bilincini” keşfeden Joyce tarzındaydı. “Romanların hiçbirinde şatafat yoktu,” oyunlarda ise karakterler, kaderleriyle “görkemli bir şekilde“ karşılaşma eğilimindeydiler.
Artık romanlarıyla oyunları kaynaşmaya ve birbirlerini beslemeye başlamışlardı.
“The Landscape Painter (2011)’den sonra kurgularımı hızlıca kâğıda dökmeye başlamam gerektiğini fark ettim çünkü öylesine sıra dışı günlerde yaşıyoruz ki şimdiki zamanla savaşmamız gerekiyor. Bence yazarlar olarak etrafımızda olup bitenlere kayıtsız kalırsak, başarısız oluruz ve çağdaşlarımda olan bitene duyulan ilginin giderek azaldığını görüyorum.”
Kökleri, ilk özgün oyunu olan Dream of the Dog’a dayanan The Dream House ile “Merkezinde diyalog olan bir roman yazmak istedim ve tiyatro bunun için biçilmiş kaftandı.” Bahsettiği sadece karakterler arasındaki diyalog değil aynı zamanda bir iç diyalog ve insanların düşündükleri, hissettikleri ve söyledikleri arasındaki uçurum.
“Aslında tüm ilişkiler muğlaktır. Şimdiki zamanın yani hislerimiz ve davranışlarımız arasındaki boşluğun tuhaflığını gizlemeden onu dramatize edip yansıtmaya çalışan bir tür bulmaya çalışıyorum.”
Şu sıralar yeni bir hikâyenin oyun ve roman uyarlamaları üzerinde çalışıyor.
“Zamanla tiyatrodan çok kurmacaya doğru sürükleneceğime dair bir his var içimde,” diyor. Romanlar “daha tatmin edicidir”; düşük bütçe gerektirirler, işbirliğine açıklardır ve üzerlerinde daha çok kontrol sahibi olursunuz. Oyunlarda ise genellikle “bir fırsatı kaçırmış” gibi hissedersiniz. “Güney Afrika tiyatrosu beni gerçekten yıpratıyor. Metin tabanlı bir tiyatro ve şekilsel denemelere hiç yer bırakmıyor,” diyor tutucu izleyicilerden, eleştirmenlerden ve yapımcılardan şikâyet ederek.
DStv’nin Mzansi Magic kanalında oldukça popüler bir dizi olan isiBaya’nın senaryo editörü olarak tam zamanlı bir işi olduğunu bildiğimden, ona yaratıcılığının hiç tükenip tükenmediğini soruyorum.
“Bunu yaparak formda kalıyorsun. Dışarıda beni uyaracak bir sürü şey var. Bir şey yazdığımda, genellikle birkaç yıl içinde unutulup gidiyor. Heybemde çok şey var. İyi fikirler yok olmaz.”
“(Yazmadan) yaşayamam,” diyor. “Yazmak size iyi gelir, kendinizi daha canlı hatta bir nevi harika hissedersiniz.” Ancak Higginson şu uyarıda da bulunuyor: “Yazar olmanızı kesinlikle önermem. Hayatınızın içine ediyor.”
Söyleşi: ALEXANDER MATTHEWS
Çeviri: Fulya Çelik Özkan
Fotoğraf: CHRISTOF VAN DER WALT @ONE LEAGUE
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.